Öncelikle Biyofilik kavramından bahsetmek istiyorum. Biyofilik tasarımın hedefi insanların daha hızlı iyileşebileceği hastaneler, çocukların daha başarılı olacağı okullar, çalışanların daha verimli olacağı ofisler yapmaktır. Yani biz duyguları olan canlı varlıklar olarak, çevremizdeki koşullardan da etkilenmekteyiz. Örneğin tozlu ve kirli bir ortamda yaşayan kişi astım hastası olabilirken, eşyasız ve beyaz ortamda yaşayan birisi daha sağlıklı bir yaşam standartlarına sahip olacaktır. Ya da hastanelerde kullanılan ışıklandırma ve mobilyalar, aslında tedavi için orada vakit geçirirken size kendinizi iyi hissetme şansı tanıyacaktır.

Biyofili, yaşama ve yaşayan sistemlere karşı duyulan sevgi anlamına geliyor. İlk kez Erich Fromm tarafından kullanılmış olan terim, daha sonra biolog Edward O. Wilson tarafından, “İnsanın doğaya ve doğal çeşitliliğe karşı doğuştanmış gibi gözüken olumlu tutumunu ve doğa sevgisini” tanımlamak için kullanıldı. 

Biyofilik şehir
Biyofilik şehir, sadece biyoçeşitlilik içeren bir şehir değil; aynı zamanda doğadan ders alan, doğal sistemlere uyum sağlayan, doğal form ve görüntüleri içselleştiren, tasarım ve planların doğa ile birlikte gerçekleştiği bir mekan. Doğal unsurları koruyor, doğal unsurları örnek alıyor, şehirleşme sürecinde kaybolmuş veya zarar görmüş değerleri tamir ediyor ve iyileştiriyor

İşte İngiltere'nin Londra şehrinde de böyle bir gym açıldı. İçerisindeki herşeyin doğal ürünlerden yapıldığı kapalı alan spor salonunda vakit geçirirken ve spor yaparken, doğayla içiçe olan insanlar negatif enerjilerinden de kurtuluyorlar. 

Görsel kaynağı için burayı tıklayın.