Why do i love H&M that much?
Çarşamba, Haziran 10, 2015
H&M'i neden bu kadar seviyorum?
Size H&M hikayemi eminim bir çok kez anlatmışımdır. Bu yüzden başa dönüp hepsini tekrar anlatma niyetinde değilim. Ama bu sevginin temelindeki unsurun, marka tüketici etkileşimi olduğunu söylememde fayda var. Çünkü ben H&M'e ilk tweetimi atıp, ne zaman Türkiye'ye geleceksiniz diye sorduğumda, bana geri dönüş yapıp cevap verebiliyorsa bir marka ki bu cevap ilk resmi Türkiye mağaza açılış tarihinin de duyurusu olmuştu. Daha sonrasında beni heyecanlandırıp, marka ile tanışma ve çalışma sürecine sokmuştu. Bu büyük bir özgüven ve misyon gerektiren bir hareket demektir.
Az önce de Instagram üzerinden paylaştığım stil fotoğrafımda, H&M marka gömleği giyinmem ve markayı etiketlemem sonucu, resmi H&M instagram hesabının bıraktığı yorum çok hoşuma gitti. Günümüzde ne yazık ki markalar, tüketicilerinden gelen mesajları kaçırıyorlar. Algılarını sadece üretime, mesajı göndermeye yöneltiyorlar. Fakat asıl önemli olan müşteriden gelen inside'ları böylelikle kaçırıyorlar. Bunu maalesef ki Türk markalarımız çok sıklıkla yapıyor. Sanırım doğru bir sosyal medya ve algı yönetimine sahip olmayan markalar, müşteriden gelen inside ve etkileşimi de maalesef çok sık kaçırıyorlar.
Bazı markalar da etkileşimi yanlış anlayıp, her fotoğrafa her duruma yorum bırakabiliyor. Özellikle Instagram'da gördüğüm bu durum da çok acınası. Sen büyük bir marka ol, sonra takipçi toplamak için yaptığın apaçık ortada olacak şekilde istisnasıs her fotoğrafın altına çicek emojisi bırak. Ee güzel markam, madem çicek emojisi bırakmak için açtın o hesabı, ürün yerine de çicek sat.
Uzun zamandır yazmadığım sosyal ve dijital medya yazılarımın sanırım ilkine bu vesileyle başlamış oldum. Gözlem ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Sevgiler,
Göze Şener
0 yorum